Fora’yı zorunlu sezaryen ile dünyaya getirdim. Ben ameliyathaneden çıkıp odaya gidene kadar Fora çoktan bütün aile fertleriyle tanışmıştı, ben hariç.
Sezaryen olmanın en kötü tarafı ten tene temas yapamamamdı. Bir de üzerine hastane odası kalabalık olunca Fora’yı çok az memeye tutabildim. O da –kan şekeri sonucu- tok olduğu için sabah 8.30’dan öğlen 13.00’a kadar emmedi.
Odaya sadece 1 kez gelen emzirme hemşiresi Fora’nın kafasını memeye doğru bastırdıktan sonra “emmiyor” dedi ve erenlere karıştı. Hemşireler “bir sorun mu var acaba” düşüncesiyle Fora’yı yenidoğan yoğun bakıma götürdüler. Geri geldiğinde saat 22.00 olmuştu ve yoğun bakımda –bana asla bilgi verilmeden- mama verildiği için karnı tok bir şekilde gelmişti. Gece acıktıkça el yordamıyla meme vermeye çalışsam da bana yardımcı olan birileri olmayınca tecrübesiz ebeveynler Emre ve ben bu işi beceremedik. Yavrumuzun ağlamasına daha fazla dayanamayınca –iyi ki yanıma almışım çünkü hastane saatlerce pompa getirmedi- pompa ile süt sağıp, şırıngayla vermeye çalıştık. Ama şırıngayla verdiğimiz bir damla sütün de yarısı boşa gidince biberona sarıldık ve meme reddi serüvenimiz başlamış oldu.
Hastaneden çıkıp eve geldiğimizde ilk iş – tavsiye üzerine- avent marka silikon göğüs ucu almak oldu. Bu uç ilk etapta işe yarıyor gibiydi çünkü memeyle kavga etmek yerine Fora bu uçları takınca emiyordu. Ama bir sorun vardı, uçlar tam oturmadığı için yavrumun binbir emekle emdiği sütler ağzına ulaşmadan aralıklardan akıyordu.
İlerleyen günlerde aşı için hastaneye –doğum yaptığım hastane değil- gittiğimizde durumu oradaki emzirme hemşiresine anlattık. Onun yardımıyla, biraz da Fora’yı zorlamasıyla, bebeğim ilk kez gerçek anlamda meme emdi. Bir de aynı hemşire mamajoo marka göğüs ucu tavsiye etti, ki bu konuda kendisine minnettarım.
Hastaneden nasıl mutlu çıktım anlatamam. Evde 6 tane biberon, 5. Biberon da kirlenince hoop hepsini yıka, kaynat. E pompa desen aynı şekilde. Bir yandan süt sağ, dolaptan süt çıkar onu ısıt… Tüm bu hengame nedeniyle dışarı çıkamıyor, mecburen çıkınca da yanımıza aldığımız sütün bozulma saatine yakın eve dönüyorduk. Neyse, hastaneden eve geldik ilk önce yine emmedi. Ama bir kere emdi ya, pes etmek yok. Mamajoo ucu taktık, emdi. Baktım uç nedeniyle ziyan olan süt yok, karnı da doydu. Dedim, tamam bu iş. Gece olunca başa döndük. Süt sağ, süt ısıt, biberon yıka… 3,5 ay böyle uğraştık.
Ramazan Bayramı arifesiydi, annemlere gittik. Tabii böyle kalmalı bir yerlere giderken bir çanta dolusu biberon, pompa, temizleme malzemeleri, süt saklama kapları, termal çanta falan derken sefere çıkar gibiyiz. Neyse plan şu, arife ve 1. Gün benim ailemde kalıp oradan Tire’ye eşimin ailesinin yanına gideceğiz. Sabaha karşı Fora’nın son gece beslenmesini yaptıktan sonra tüm biberonları temizleyip tezgaha dizdim. Sabah uyandığımda biberonlar ve pompa apartaları yerdeydi. Emre’nin allerjisi nedeniyle annemlerde bırakmak zorunda kaldığım kedim Tacettin ve annemin kedisi Fadik birlik olup her şeyi yere atmışlar. Fora’nın açlık çığlıkları başlamadan apar topar eve gittik.
Kapıdan girince Emre “sen emzirmeyi dene, ben süt ısıtıp getiriyorum” dedi. Zaten emmez düşüncesiyle memeye tuttuğum Fora şu an 16 aylık ve ben kara kara nasıl memeden keseceğimi düşünüyorum.
Bu süreçte yaptığım hataları sıralayacak olursam; yanlış hastane seçimi, yetersiz ten tene temas, ilk günden biberon vermek, emmesi için zorlamak, stres yapmak ve pes etmek oldu.
Anlattıklarımdan bir anda emmeye başladı gibi görünse de öyle olmadı. Fora memeye alışsın diye sütü kaşıkla verdim, kahve fincanıyla verdim, memeye süt damlatıp o şekilde emmesini sağlamaya çalıştım. Aslında bir emzirme danışmanının söylediği her şeyi yapsam da olmadı çünkü her bebek kesinlikle aynı değil.
Şimdi düşününce ben ilk etapta Fora’nın emme refleksi gelişsin diye 2,5 aylıkken emziğe alıştırdım. Anne memesine en yakın iddiasıyla satılan bir çok biberon denedim. Eşimin beraber çalıştığı bebek mağazasının sahibi bir gün mamajoo marka biberon gönderdi. Mamajoo gerçekten körüklü yapısı nedeniyle emme hareketi yaptırdığı için Fora'nın memeye alışmasına yardımcı oldu diye düşünüyorum. Sonra emmiyor oluşunun dünyanın sonu olmadığını içselleştirdim ve bu konuda sakin kalmaya çalıştım. Çevreden gelen “ay emmiyor mu” konulu söylemlere kulak asmadım. Ben bu rahatlığı sağladıktan sonra aç olan bebeğim içgüdüsel olarak memeye saldırdı.
Tabii ki ilerleyen birkaç gün memeyi istemediği zamanlarda biberon vermek yerine mamajoo göğüs ucundan yardım aldım. Yine de emmek istemezse asla zorlamadım, memede ağlatmadım. Onun yerine biraz daha acıkmasını bekledim.
Canım yeni anneler, bebeğiniz emsin veya emmesin, sütünüz az gelsin, çok gelsin ya da hiç gelmesin, bir şekilde bebeğinizi besliyorsunuz. Önemli olan sizin iyi hissetmeniz, mutlu olmanız. Bebeğinizle geçirdiğiniz hiçbir anın tekrarı yok, tadını çıkarın.
Fora'nın biberonlu son fotoğrafı
2 haftalıkken bile biberonu kendi tutmaya çalışıyordu, müptezel
Mamajoo silikon göğüs ucu